İkinci El Araçta Gizli Ayıp
Aracınızı yenisi ile ( sıfır km ) değişimini isteyebilir veya yine yeni araç bedelini faiziyle isteyebilirsiniz.
MADDE 4.- (Değişik madde ve başlığı: 4822 - 6.3.2003 / m.4 - Yürürlük m.38) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.
Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.
İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. (Değişik 3. fıkra: 5582 - 21.2.2007 / m.22) İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu teslim tarihinden itibaren 1 yıl süre ve kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlıdır. Konut finansmanı kuruluşları tarafından 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre verilen kredilerin devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu devam eder. Krediyi devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu olmaz. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.
Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.
Ayıplı malın neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek satın alınan mallar hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz.
Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, imalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde "özürlüdür" ibaresini içeren bir etiket konulması zorunludur. Yalnızca ayıplı mal satılan veya bir kat ya da reyon gibi bir bölümü sürekli olarak ayıplı mal satışına, tüketicinin bilebileceği şekilde tahsis edilmiş yerlerde bu etiketin konulma zorunluluğu yoktur. Malın ayıplı olduğu hususu, tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde gösterilir.
Güvenli olmayan mallar, piyasaya özürlüdür etiketiyle dahi arz edilemez. Bu ürünlere, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri uygulanır.
Bu hükümler, mal satışına ilişkin her türlü tüketici işleminde de uygulanır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu edilen ..........2006 model ........ plaka sayılı ....otomobili 18.10.2012 yılında ikinci el olarak aldığını, 15.05.2014 tarihinde aracın 122627 kilometresindeyken şanzıman arızası yaptığını, Zeytinburnu yetkili ........ olan ................ aracı teslim ettiğini, garanti kapsamında herhangi bir ücret ödemeden aracının şanzıman arızasının giderilerek tarafına teslim edildiğini, bu kez 132860 km deyken 30.09.2015 tarihinde yine şanzıman arızası yaptığını, aynı servise aracı götürdüğünü ve halen tamirinin sürdüğünü, dava konusu edilen otomotik dizel marka araçların 100.000-130.000 km arasında fabrikasyon hatasından dolayı arıza verdiğini öğrendiğini, Amerika ve Çin dahil pek çok ülkede arızalı ve ayıplı araçların toplatıldığını, kendisinin davalı firmaya faks çekerek durumu ilettiğini ancak bir sonuç alamadığını, bu nedenle davaya konu aracın yenisi ile değiştirilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu araçta üretimden kaynaklanan bir ayıbın söz konusu olmadığını, davacının 4077 sayılı Tüketici Kanunu kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklardan ücretsiz onarım hakkını kullandığını, dava konusu araçta iddia edilen aynı arızaya ilişkin yenisi ile değişim talebinde bulunamayacağını, davanın kabulüne karar verilmesi durumunda dava konusu aracın her türlü borçta ari bir şekilde davalı şirkete teslim edilmesi gerektiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2015/1251-2017/697 E-K sayılı karar gerekçesinde özetle; aracın garanti süresi dolduktan sonra profosyonel olarak oto satıcılığı işlemi yapmayan araç sahibinden doğrudan satın alındığı, davalı ile yapılmış herhangi bir alım satım sözleşmesinin bulunmadığı, bu nedenle dava konusu uyuşmazlığın bir tüketici işlemi sayılmayacağı belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ilişkin hüküm tesis edildiği görülmüştür.
Söz konusu hükme karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin ..... E-K sayılı kararı ile davalı ın davaya konu.............. aracı ürettiğinin çekişmesiz olduğu ve davalının üretici niteliğinde bulunduğu, davacının da dava konusu aracı ticari veya mesleki bir amaçla edinmemesi nedeniyle tüketici olduğunun çekişmesiz olduğu, 4077 sayılı kanunun 3/1 maddesine göre davacı tüketicinin malın garanti süresi içerisinde üreticiye karşı tamirden kaynaklanan hakların ileri sürme ve kullanma imkanının bulunduğu, otomobilin garanti belgesi ile birlikte satılmasının zorunlu bir mal olduğu, davacı tarafça araçta oluşan arızaların garanti kapsamında tamir edildiğinin beyan edilmiş olması nedeniyle yerel mahkeme tarafından her ne kadar hüküm fıkrasında aracın garanti süresinin dolduğu kabul edilmiş ise de garanti süresi konusunda herhangi bir araştırma yapılmadığı, bilirkişi raporunda da 4077 Sayılı Kanunun 8.maddesi kapsamında gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği, Hukuk Genel Kurulunun 05.10.2005 tarih 2005/4-487 - 2005/553 E-K sayılı kararında belirtildiği üzere ortaya çıkan ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunması halinde garanti süresinin dolmuş olmasının sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı alıcının 4077 Sayılı kanun hükümlerine dayanarak hak talebinde bulunma imkanına sahip olduğu belirtilerek mahkememizin görevli olduğuna işaret suretiyle mahkememizce oluşturulan kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce söz konusu karar gereğince yeniden yapılan yargılamalar esnasında her ne kadar kararın kaldırılmasından önceki aşamada arabanın 2006 model olması nedeniyle aracın hiçbir şekilde garanti süresinin dolmama imkanı kalmamasına rağmen değinilen karar doğrultusunda araştırma yapılmış, aracın 722603 kontrat İD ile 08.06.2006 başlangıç tarihi ile 2 yıl veya 100.000 km sınırlama konulmak suretiyle hangisi önce dolar ise bu husus dikkate alınmak suretiyle garanti süresinin başladığı ve 08.06.2008 tarihinde garanti süresinin dolduğu belirlenmiştir.
Dava dosyasında araçla ilgili tüm satın alma evrakları, servis evrakları, ve dava yanlarınca dosyaya sunulan delil niteliğindeki diğer tüm belgeler dosya içine aldırılmıştır.
Bu doğrultuda yapılan değerlendirmede; dava konusu aracın güç aktarma sistemi garanti süresi bittikten sonra 13/02/2014 tarihinde 122.627 km de ve 31/08/2015 tarihinde 132.860 km de olmak üzere iki kez garanti kapsamında değiştirildiği, dava konusu araçta otomatik-yarı otomatik kullanım olanağı sağlayan güç aktarma sistemi bulunduğu, sistemin çalışma prensibi gereği, sürücünün sistemin çalışması üzerinde etkisi bulunmadığı, dava konusu araçta ses şeklinde ortaya çıkan arıza kullanım hatasından kaynaklanmayan, imalata dayalı arıza olup, seyir güvenliğini ve sürüş konforunu olumsuz etkileyen, muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan maddi eksikliğin olması nedeniyle dava konusu araç 6502 sayılı T.K.H.K. nun 8.maddesi kapsamında gizli ayıplı mal niteliğinde iken davalı tarafından yapılan şanzıman değiştirme işlemi ile ayıbın giderildiği, her ne kadar dava konusu aracın arızası 132.860 km de iken şanzımanın ikinci kez değiştirilmesi ile giderilmiş ise de, 11/11/2015 dava tarihi itibariyle dava konusu aracın halen yetkili serviste olduğu davalı vekili tarafından, davacının onarım hakkını kullanıldığı belirtilse de, davalılara ihbar edilen arıza karşısında, tüketicinin, arızanın teşhisini ve arızanın giderilmesini talep etmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğu, Ortalama bir tüketicinin, malda meydana gelen arızanın ayıp olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olması beklenemeyeceği gibi, malın ayıplı olduğu kararı da tüketiciye ait olmayıp muhakeme konusu olacağı, Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin, Servis İstasyonlarının Sorumlulukları başlığı altında verilen lO.maddesinde; "Kullanım ömrü süresince, malın bakım ve/veya onarım süresi; garanti süresi içerisinde mala ilişkin arızanın servis istasyonuna bildirimi, garanti süresi dışında ise malın teslim tarihinden itibaren, 14/6/2003 tarihli ve 25138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik eki listede ilan edilen azami tamir süresini geçemez. Tüketicinin arıza bildirimini; telefon, faks, e-posta, iadeli taahhütlü mektup vb. bir yolla yapması mümkün olduğu, ancak uyuşmazlık halinde ispat yükümlülüğü tüketiciye aittir." İfadeleri yer almakta olup dava konusu aracın tamir süresi yetkili servise teslim tarihinden itibaren 30 iş günü olduğu, dava konusu aracın güç aktarma sistemi arızası ile servise başvurduğu ilk tarih 13/02/2014, arızanın kalıcı olarak giderilerek aracın davacıya teslim edildiği tarih ise 22/02/2015 olduğu, arızanın ihbar edilmesi ile kalıcı olarak giderilmesi arasında geçen süre yaklaşık 1 yıl olduğu, arızanın ihbarı ile kalıcı olarak giderilmesi arasında geçen yaklaşık 1 yıl sürede Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik' in, "Garanti ve Tamir Süresi” başlığı altında verilen 6. maddesinde "Malın tamir süresi en fazla 30 iş günüdür.” şeklinde yer alan mevzuata aykırı olarak malın azami tamir süresi aşılmışdığı, Dava konusu aracın güç aktarma sisteminin 2 kez değiştirilmesi aracın orijinal yapısının bozulmasına neden olduğu, piyasa rayiç değerinin azalmansa neden olduğu, . Dava konusu aracın rayiç değeri dava tarihi itibariyle 30.000,00 TL mertebesinde olup, güç aktarma sistemi onarımı nedeniyle rayiç değerinde meydana gelecek azalma %20 mertebesinde olduğu, buna göre, dava konusu aracın görmüş olduğu güç aktarma sistemi onarımı neeniyle rayiç değerinde meydana gelecek azalmanın; 30.000,00 TL x 20% =6.000,00 TL şeklinde hesaplandığı, güç aktarma sisteminin ekonomik ömrü aracın ekonomik ömrüne eş veya daha fazla olduğu, davacının arıza karşısında yetkili servise başvurarak arızayı (Ayıbı) zamanında davalıya ihbar ettiği, davacı ............ a ait .............. plakalı .................. marka, ................... .......... tipi, 2006 model aracın, kullanım hatasından kaynaklanmayan, imalat hatasına dayalı, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre incelemeyle anlaşılamayacak, seyir güvenliğini ve sürüş konforunu olumsuz etkileyen, muadili olan malların kullanım amacını karşılamamasına yol açan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan güç aktarma sistemi arızası nedeniyle 6502 sayılı T.K.H.K. nun 8.maddesi kapsamında gizli ayıplı mal niteliğinde olduğu, dava öncesi aracını servise götürerek onarımı talep etmesinin, ayıp karşısında onarım hakkının kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği, dava konusu araçtaki gizli ayıp nedeniyle, davacının yasanın ön gördüğü seçimlik haklardan tercihini kullanması için gerekli şartların oluştuğu, dava konusu aracın davalı eliyle onarımı esnasında azami tamir süresinin aşıldığı, araçta yapılan onarım nedeniyle dava konusu aracın rayiç değerinde meydana gelen azalmanın 6.000,00 TL olduğu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2008/3144-2008/8545 E-K sayılı kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/13-389-2010/429 E-K sayılı kararının, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığının 1998/6654-8835 sayılı kararlarının bu hususu destelediği, bilirkişi Muammer Özkan'ın raporunun da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda değinilen kararında gösterildiği üzere araçta gizli ayıp olduğunun belirlendiği, bu nedenle garanti süresinin dolmuş olmasının sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı, bu nedenle davacının seçimlik hak talebinde bulunma imkanının bulunduğu, ancak aracın kullanımından dolayı bilirkişi raporunda gösterilen şekilde 6.000,00 TL değer düşüklüğü olduğu, aracın ikinci el satın alınmış olması nedeniyle kullanımdan kaynaklanan değer eksikliğinde giden ari bir şekilde iade edilmesi gerektiği anlaşıldığından davacı tarafından davalıya 6.000,00 TL bedel ödenmek şartıyla söz konusu aracın davacı tarafından davalıya iade edilip aracın ayıptan ari misli ile değiştirilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- davanın kabulü ile ................... tipi 2006 model .......... Plakalı aracın davacı tarafından davalıya 6.000 TL ödenmek şartı ile iade edilip aynı aracın ayıptan ari misliyle değiştirilmesine, karar verilmiştir.